Urla Cumhuriyet Meydanı’nda açılan ve yerel esnafın büyük tepkisini toplayan pazaryerinde hijyen kurallarına uyulmuyor.
Urla’nın kalbine kurulan pazar yerel esnafı mağdur ediyor
Üstelik, vatandaşın burada yaptığı alışveriş sonrasında esnafların büyük çoğunluğu fiş veya fatura da vermiyor.
Pazar ya bu…
Adı üstünde, şehrin göbeğinde, Urla gibi bir kent, ışıl ışıl olması gereken yerinde, yani Urla’nın kalbinde bu günlerde “bit pazarı” görüntüsü hakim.
Merkezdeki AVM’nin içler acısı hali ortadayken, kendi halinde zor ekonomik koşullar altında ayakta durmaya çalışan yerel esnafa da bu uygulama ile fazlasıyla zarar veriliyor.
Urla’nın yerel esnafını yok sayan ve Urla’da adeta vergisini devlete çatır çatır ödeyen esnafa ayar veren bu uygulamaya müsaade edenler, elbette esnaflar tarafından biliniyor.
Urla esnafını zora sokan ve hijyenden uzak bu uygulamanın acilen sonlandırılması bekleniyor.
YANLIŞLIK MUTLUCUM’UN DA DİKKATİNİ ÇEKMİŞ!
Pencere’de “ÇEKİN ELİNİZİ URLALI ESNAFIN EKMEĞİNDEN!” başlığı ile aşağıdaki yazıyı kaleme almış… Mutlucum mülki amirlere ve bu işin müsebbibi olan kişilere vermiş veriştirmiş. Kendisi ile dönem dönem köftecilik yaptığı için anlaşamasak da doğru yaptığı bu işte sesini ilgililere ulaştırmakta bizim kamu görevimiz…
İşte Köfteci Mutlu’nun o yazısı;
“Bu olmadı… Nedir Urla Meydanı’ndaki “Antakya Pazarı” adıyla kurulan panayır?
Ne pazarı? Bence mini bir bitpazarı…
Süs eşyaları… Telefon cihazları… Oyuncak… Terlik, örtü… Ne ararsan var!
Antakya Pazarı…
“Don 7,5 buyuruuuuun, gel abi gel, gel, Antakya’dan bunlar… ”
“Yavrunu sevindir… Al abla, al, al… Antakya’dan geldi bunlar”
Peynir, bal, zeytin, zeytinyağı… Oyuncak, sebze meyve… Ne oluyor yahu?
Amacım kimsenin ekmeği ile oynamak değil! Ama hak var adalet var yahu… Bizim esnaf, kazıkçı da olsa, dükkânının önüne, park edenlerle kavga da etse, arada bir kabalık da yapsa, bizim esnafımız yahu… Türkiye’nin durumu malum… Ülkemiz uçarken, aşağı düşenler arasında esnaf kardeşimiz de var! Para, aslanın ağzında değil, barsaklarında… Tersten dolanıp almak da zor, ağzından elini sokup çıkartmak da zor! Aslan bu…
Adamlar siftah yapmadan dükkân kapatırlarken, getir burunlarının dibine, Pazar kur… Bu iş hiç olmadı! Oldu da… Doğru olmadı… Bu kimin fikri ise, yanlış iş!
Ellerinizi derhal Urla esnafının ekmeğinden çekiniz! Günahtır… Benim esnafım ev geçindirmiyor mu?
Çocuk okutmuyor mu? El yakan pahalılıktan etkilenmiyor mu?”