DOLAR 32,5038 % 0.08
EURO 34,7826 % -0.12
STERLIN 40,2943 % -1.04
FRANG 35,7169 % 0.28
ALTIN 2.499,53 % 0,61
BITCOIN 2.145.066 1.43

Urla’da Neler Oluyor? Burayı Eruh Zannedenler Var Sanki?

Yayınlanma Tarihi :
Urla’da Neler Oluyor? Burayı Eruh Zannedenler Var Sanki?

Urla’da yürüttüğümüz basın faaliyetlerimiz kapsamında garip olaylar yaşamaya devam ediyoruz. Kamuoyunu bilgilendirmek adına yaptığımız çalışmalarımız esnasında sivil polisler tarafından takip edilmemiz sonrasında bunun adına “sizi korumak için” denmesi, siyasi parti temsilcileriyle, sivil toplum kuruluşu başkanlarıyla, esnaf veya vatandaşlarla görüşürken kendisini gazeteci olarak tanıtan kişilerin bizden hemen sonra görüştüklerimizle görüşmesi vs vs…

Urla’da Neler Oluyor? Burayı Eruh Zannedenler Var Sanki?

Bir çok şehirde ve ilçe de yürüttüğümüz çalışmalara benzer olarak Urla yerelinde de kısa süre önce yürütmeye başladığımız çalışmalar ilçe de bazı kişiler tarafından oldukça garip karşılandı…

Bize “Burası Urla beyler yok öyle burada at koşturmak” diyenlerde oldu, gizli gizli çekilmiş fotoğraflarımızın birileri tarafından, “bakın sizi izliyorlar” dendiği de…

Mübarek ilçe de herkes gazeteci sanki…

Ne oluyor beyler…

Derdiniz nedir?

Bu ilçenin mülki amirinin bu olanlardan haberi var mı?

Bu ilçe de sivil polisler gazetecileri “koruma” adı altında neden takip eder?

Bu izni kim verir talimatı kimden alır?

Bu ilçenin başında bu işlerden habersiz biri mi var yoksa olan biten her şeyden bizzat haberdar mıdır?

Emniyetin peşimizde olduğunu aşağıdaki gibi  yazanlar mı emniyete talimat veriyor?

NELER YAŞANDI?

Süreci şöyle bir özet geçersek mesele aslında size de bir fikir verir ama bizim zanda bulunduğumuz meseleyi YÜCE TÜRK DEVLETİMİZİN ONURLU SAVCI VE HAKİMLERİ nin yapacağı araştırmayla ancak netleştirebileceğiz…Biz bu süreci başlattık…

Öncelikle konuyla alakalı olan haber ekindeki şikayetimiz şuan adli mercilerde…

Şimdi gelelim gazeteci değil de terörist muamelesi gördüğümüz Urla ilçesinde ki yaşadıklarımıza…

Yaklaşık 5-6 ay önce Urla ilçesinde basın faaliyetleri yürütmeye karar verdik ve gerekli teknik alt yapımızı hazırlayarak faaliyetlerimize başladık.

Bu süre zarfında Kaymakam, Belediye Başkanı, STK Temsilcileri, Siyasiler ve diğer güncel meselelerle alakalı olumlu olumsuz bir sürü haber yayınladık…

Kendisi hakkında tonla övücü ve olumlu haberin yanı sıra Kayyum Dayanç ile alakalı elimizde somut bilgi ve belgeleri olan bir takım eleştiriler ve içerisinde sorular barındıran haberler yayınladık… ki işte ne oldu ise bundan sonra oldu…

Önce Belediye Basın Müdürüyüm ismim Murat diye bir arkadaş tarafından arandık.

Biraz üstten, biraz tepeden, biraz da tatlı sert bizimle konuşuyordu ki, hop dur bakalım biz bir basın kuruluşuyuz seviyeyi muhafaza edelim dedik.

Kendisi kiminle muhatap olduklarını merak ettiklerini, haber kaynaklarımızın kim olduğunu (!) sordu.

Yani, bir basın müdürünün bir gazeteciye asla sormayacağı bir soruyu sordu… Gazetecinin haber kaynağı sorulmazdı çünkü… Ya onun veya ona bizi arattıranların gözünde biz gazeteci değil teröristtik yada arkadaşın bu işlerden anladığı filan yoktu…

Devam edelim…

Biz kendisine arkadaşlarımızın önümüzdeki günlerde kendilerini bizzat makamlarında ziyaret edeceğini ve merak ettikleri bizlerin kimler olduklarını hem kendilerine hem de kıymetli kayyum beye göstereceğimizi ifade ettik.

Kısmen öyle de oldu…

Günlerdir Urla sokaklarında, Belediye, Kaymakamlık, Meydanlar, Çarşı, Pazar ve Sokaklarda vatandaşlarla konuşuyoruz…

O bizi merak eden kişileri arayarak kendilerini ziyaret etmek istediğimizi söylesek de günlerdir bir türlü görüşmek nasip olmadı.

Kayyum beyin ise günlerdir randevuları dolu…

Yani velhasıl “21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü” de dahil olmak üzere kendileri ile görüşemediğimiz bu isimlerle hem tanışmak hem de yayınladığımız haberlerle alakalı söyleyecekleri bir şey var mı bunu görmek istedik… Yani biz gittik ama onlar merak ettikleri bizlerle henüz görüşemediler…

Bizim açımızdan çokta önemli değil… Belgesiz, bilgisiz, somut olmayan bir şeyi meslek etiği açısından zaten yayınlamadık, yayınlamayız da…

Yayınladık cevap hakkı doğdu sorsak iyi olurdu dedik aslında ama yok… Sükut ikrardan gelir…

Örneğin Sayın Dayanç halen internette 10-12 lira bandından şuan bile satışta olan bir kitabı tüm belediye personelinin içinde “Ben Murtaza’nın Öğretmeniyim” diyen yazardan Belediyeye neden 25 liradan yüzlerce aldırmış bu konuda bir açıklama yapmış değil… Veya sorduğumuz üzere, belediyede, kaymakamlıkta araştırması yapılmış tespit edilmiş bankamatik memurunun olup olmadığı da…

Biz sorduk, bizden sonra bazı siyasi, stk temsilcileri vs de sordu ama Kayyum beyden cevap yok. Neyse o meseleyi takipteyiz zaten…

ARKADAŞLAR BİZ MESELENİN FARKINDAYIZ!

Hakkımızda oluşturulmak istenen algının, peşimizde polisleri gezdirmenin, üç beş kişiye üflenen sözlerle sağda solda yazılar yazdırılmasının, eleştirilince kendisini koruma altına almak için meseleyi neredeyse “terör faaliyetine” dayandıranların farkındayız…

HAKSIZSAK SÖYLEYİN?

Önce basın müdürü bizi aradı… Bizle üstten üstten konuştu… Haberler gerçekti… Elimizde bilgi belgesi var dedik… Bu sefer yanlış anladınız demeye başladı. Oysaki kendileri ne dedi ise biz onu anladık.

Sonra ne oldu birileri kamu görevlisi “Eruh Fatihi” terör mağduru ceketini açıktan giyemedi… Bizlere açıktan terörist diyemedi… Bizleri resmi kanallardan şikayet edemedi. Çünkü biz belediye kitap satın aldı, 12 Eylül stadyumunun tahsisinden vaz mı geçecek veya İlçe de bankamatik memuru var mı diye HABERLER YAPTIK ve sorular sorduk… Bunların neresi terör faaliyetiydi.

Ama bir tane kendini bilmez üç beş satır içinde terör geçen yazı karalayınca (ki bunu neden yaptı yakında anlar bize de resmi kanallardan söyler kıymetli savcılarımız) hoop oldu işte sana dayanak…

Oysaki daha, bizdeki resmi bilgi, belge ve kaynaklar gibi ellerinde bir şey olsa bizim gibi giderler adliye, savcılık vs. yazarlar bir dilekçe bizde veririz ifademizi paşa paşa…

Ama onlar ne yaptılar dilekçe yazamadılar, bir gazeteci (!) kardeşe kitap haberi yayınladık diye bize terörist ilan ettirdiler…

Veya bu arkadaşa malum oldu kendisi bizi terörist ilan etti. Gerçi bu seferde emniyetin bizi takibe aldığını o neden bilecek… Neyse kafamız karıştı yine… İlçe de kim kayyum, kim gazeteci belli değil zaten…

Bunlar bu yolla bize, birilerine “terörist” dedirttiler ki savcılığa, emniyete “al sana bal gibi ihbar” diyerek, süreci kendince başlatabilsin…

Evet inanın biz bunları yaşadık yaşıyoruz… Değerli Urlalılar demedi demeyin yakında adresinize polis gelir ve “kardeş kayyuma laf etmişsin, terörist seni” diyerek yaka paça alınırsanız şaşırmayın. Aman eleştirmeyin.. sakın sorular sormayın…

YOK ÖYLE!

Burası Urla, Eruh değil!

Künyemizde adımız, telefonumuz, adresimiz belli.

Urla sokaklarındayız… Vatandaşla birlikteyiz…

Görüşmek, tanışmak istediğini söyleyip hadi görüşelim tanışalım dediğimizde, yani kapınıza kadar görüşmek ve tanışmak için geldiğimizde, randevuları dolu olan kişiler niyetiniz açık ve net…

Daha önce de dediğimiz gibi alışılagelmişin dışında bir yayın politikası izleyeceğimi, daha yolun başında olduğumuzu bu vesile ile de tekrar hatırlatmış olalım…

Sürece dair URLA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI‘na yaptığımız şikayetimizi TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ONURLU VE ŞEREFLİ SAVCI VE HAKİMLERİNE ve EMNİYET MENSUPLARINA emanet ediyoruz.

Bu süreci bizzat ve yakından bizlerde takipteyiz.

Urlalı vatandaşlara verdiğimiz sözümüz gereği yaptığımız şikayeti de bizzat paylaşıyoruz.

GÖRELİM MEVLA NEYLER NEYLERSE GÜZEL EYLER…

blank blank

BU ARADA HAKKIMIZDA HERHANGİ BİR SORUŞTURMANIN OLMADIĞINA DAİR KARARI DA EKLEYELİM… PEKİ BU POLİSLER BİZİ NEDEN TAKİP EDİYOR BİZİ KİM TAKİP ETTİRİYOR?

blank

Urla Haber

YORUM YAP